Ölüm var
Bayağı zaman oldu blog da, günlük de yazmıyorum. O yüzden bugün her şey hakkında konuşmak istiyorum, okulum, ödevlerim, işim, arkadaşlarım, seyahatlerim, Ankara'm, İstanbul'um, aşklarım, özlemlerim, ailem, ölüm ve yaşam hakkında, hepsinin hakkında konuşmak istiyorum. Tabi ki konuşamayacağımı biliyorum hepsinin hakkında. Bu bakış açısıyla ve bu dağınık zihinle başlayınca yazmaya, tabii olarak planlı ve okunası bir yazı beklentisi içerisinde de olmamak gerekiyor. Son zamanlarda kafam yine o kadar dağınık ki, şaşkın tavuğun başına gelebilecek her türlü garip olayı deneyimledim bu zaman içerisinde. Kafam o kadar dağınık ki, ben -kendim- bile bazen ne konuştuğumu anlayamıyorum. Mesela bu hafta büyükelçilikten Volkan Bey'le buluştuk, (her hafta olduğu gibi :( bursla ilgili belgeleri hala tamamlayabilmiş değiliz ve artık yılan hikayesine döndü, Volkan Bey de ben de sıyırmanın eşiğindeyiz. Neyse.) ve ben her zaman olduğu gibi geç kaldım ve hemen konuşmaya başladım, Volkan Bey güle...