Sabır

Rilke "Yüreğinizde ve hayatınızda çözemediğiniz ne varsa ona karşı sabırlı olun ve hayatınızdaki soruları sevmeye çalışın, kapısı kilitli odalar ve hiç bilmediğiniz bir dilde yazılmış kitaplar gibi. Size verilmemiş cevapları aramayın, çünkü onları yaşayamayacaksınız. Önemli olan her şeyi yaşamak. Şimdi sorularla, soruların kendilerini yaşayın." diyor. Şöyle uzaktan bakınca pek de bilgece edilmiş bir söz gibi gelmiyor insana. Bu benim kendime, başka şekillerde, her gün söylediğim bir şey, ama bunu Rilke söylediğinde, sanki hiç daha önce söylemediğim hatta üzerine hiç kafa yormadığım bir gerçeklik yüzüme vurulmuş gibi hissettim. Yanıtını aslında onu bulmama yetecek kadar aramadığım sorularım, çözdüğümü sandığım her sorunumdan sonra, karşıma çıkan yeni yeni sorunlarım, hayatımdan o kadar çok çalıyor, ya da ben bu kargaşada tembelliğe o kadar alıştım ki şöyle silkinip de bir yerlerden başlayamıyorum.
Okuduğum makalelerden hiç bir şey anlamıyorum, dersleri uyuklayarak geçiriyorum, şirketten gelen işleri son dakikada bitirip ölesiye bir stresle teslim ediyorum, hayır anlamıyorum, ben ne zaman yoruldum bu kadar?
Acaba yorulmanın her dildeki karşılığı benim anladığım gibi midir? Hatta aynı dili konuştuğum insanların bile yorulmaktan anladığı aynı şey midir? Peki dinlenmek nedir acaba? Bir tanımı var mıdır ki, onu bulduğumda dinlenebileyim? Ya da tüm bu sorularla uğraşmak yerine, söylendiği gibi, öylece yaşamalı mıyım, varlıkla yokluk arasında? Rilke'yi severim ama bir Hesse kadar değil, belki bilgece sözler etme konusundaki merakından, belki de hayata tutunduğu yerdeki farklılıklarımızdan. Rilke bu konuda haklı bile olsa, ben sorularımdan vazgeçmeyeceğim sanırım, sorunlarımla baş etme konusunda yöntemlerimi gözden geçirirken tabi ki. Bir de, ne zaman birisi sabırlı olmak konusunda bir kaç söz söylese referansları ilahi kaynaklı olduğundan bu beni hep rahatsız edegelmiştir, belki de yaptığım bu alıntıdan en başından beri pek de hoşlanmamış olmam tamamıyla bu sebeptendir. Benim tekrar bir silkinip kendime gelmem gerek, kıyısından köşesinden yakaladığım hayatın ucunu bir kez daha kaçırmamak için ancak bunu nazıl ne şekilde başarırım en ufak bir fikrim yok.






Yorumlar

İzleyiciler

Diğer Popüler Paylaşımlar

Şeyh Bedrettin Destanı'ndan, Nazım Hikmet

Adım Adım Bullet Journal Hazırlama - Ekim Ayı Ajandası

Kasım Ayı Ajandası - Bullet Journal Tekniği