Varolmayan Şövalye (IV) , Italo Calvino
Hiç bir kitabı bu kadar sevmemiştim.
"Bu öykünün geçtiği çağda dünyanın düzeni henüz karışıktı. Varolan hiçbir şeyin karşılık vermediği adlara, düşüncelere, kalıplara, kurumlara rastlamak olağandı. Öte yandan yeryüzü adsız , öteki şeylerden ayrımsız cisimlerle, kişilerle yetilerle kaynaşıyordu. Öyle bir çağdı ki, varolma, iz bırakma, varolan herşeyle sürtüşme iradesi ve direnci henüz tümüyle kullanılmıyordu, çünkü birçokları - yoksulluktan, bilgisizlikten ya da, tam tersine her şey böyle de pekala yürüdüğünden ötürü - bundan hiç yararlanmıyorlardı, bu yüzden bir miktarı boşlukta öylece yitip gidiyordu. İşte o zaman, böyle erimiş durumda bulunan irade ve özbilincin, tıpkı algılanamayacak kadar minik su zerrelerinin yoğunlaşıp buluta dönüştüğü gibi, bir noktada yoğunlaştığı oluyordu; bu topak, rastlantı sonucu ya da içgüdüyle o zamanlar çoğu yerde açık bulunan bir ada, bir soya, askeri kadrolarda bir rütbeye,bir yerine getirilecek görevler ve saptanmış kurallar öbeğine tosluyordu; ve - en önemlisi - boş bir zırha rastlıyordu, en önemlisi dedim çünkü o olmazsa varolan biri bile yokolma tehlikesiyle karşı karşıya kalırdı, siz bir de varolmayanı düşünün..."
Calvino
"Bu öykünün geçtiği çağda dünyanın düzeni henüz karışıktı. Varolan hiçbir şeyin karşılık vermediği adlara, düşüncelere, kalıplara, kurumlara rastlamak olağandı. Öte yandan yeryüzü adsız , öteki şeylerden ayrımsız cisimlerle, kişilerle yetilerle kaynaşıyordu. Öyle bir çağdı ki, varolma, iz bırakma, varolan herşeyle sürtüşme iradesi ve direnci henüz tümüyle kullanılmıyordu, çünkü birçokları - yoksulluktan, bilgisizlikten ya da, tam tersine her şey böyle de pekala yürüdüğünden ötürü - bundan hiç yararlanmıyorlardı, bu yüzden bir miktarı boşlukta öylece yitip gidiyordu. İşte o zaman, böyle erimiş durumda bulunan irade ve özbilincin, tıpkı algılanamayacak kadar minik su zerrelerinin yoğunlaşıp buluta dönüştüğü gibi, bir noktada yoğunlaştığı oluyordu; bu topak, rastlantı sonucu ya da içgüdüyle o zamanlar çoğu yerde açık bulunan bir ada, bir soya, askeri kadrolarda bir rütbeye,bir yerine getirilecek görevler ve saptanmış kurallar öbeğine tosluyordu; ve - en önemlisi - boş bir zırha rastlıyordu, en önemlisi dedim çünkü o olmazsa varolan biri bile yokolma tehlikesiyle karşı karşıya kalırdı, siz bir de varolmayanı düşünün..."
Calvino
Yorumlar
Yorum Gönder